** BİR FIKRA **

Fıkra No..:283 Fıkra Adı..:Muço Tarih..:3/2/2002


Hasan Ağa'nın üç oğlu bi de kız varmış. En küçük oğlu kara, kurunun sıska, kısa boylu bi şeymiş. Adı da Muço. Hasan Ağa bir gün kahveye oturmuş ama çok neşeli. kahveci merak etmiş. Ya Hasan Ağa bu gün pek neşelisin? Hasan Ağa; sorma gardaş demiş. Benim büyük oğlam varya. Eeeee. Dün akşam bi sarşın getirdi afet. Ben miktiiim, büyük oğlan miktiii, ortanca oğlan miktiiii. (Eliyle yere doğru işaret ederek) Muço var ya Muço, Muço bile mikti. Aradan günler geçmiş, Hasan ağa yine kahvede neşeli. Kahveci sormuş; Ağa bu gün pek neşelisin? Hasan Ağa; sorma gardaş demiş. Benim ortanca oğlan varya. Eeeee. Dün akşam bi sarşın getirdi afet. Ben miktiiim, büyük oğlan miktiii, ortanca oğlan miktiiii. (Eliyle yere doğru işaret ederek) Muço var ya Muço, Muço bile mikti.Aradan yine günler geçmiş, Hasan ağa yine kahvede yalnız bu sefer suratından düşen bin parça.Kahveci sormuş; Ağa ne oldu hayırdır? Hasan Ağa; sorma gardaş demiş. Benim kız varya. Eeeee. Dün damat getirdi. Beni miktiii, büyük oğlanı miktiii, ortanca oğlanı miktiiii. (Eliyle tere doğru işaret ederek) Muço var ya Muço... Muço öldü.


Kategori..:+18 Puan..:7.041

Oy Ver.....:        Bu Fıkra İçin Oy Ver. 1-En Kötü  10-En İyi

Bu fıkrayı Email adresine,
Gönderen (Ad Soyad)  

** GÜNÜN SÖZÜ **

Akıllı insanlar yeni fikirleri tartışırlar.
Normal insanlar sonuçları tartışırlar.
Küçük insanlarsa başka insanları tartışırlar.

** BİR KARİKATÜR **

**FIKRA GİBİ**

Fıkra Gibi No..:9 Fıkra Gibi Ad..: Polise Veririm


Ünlü güftekâr ve tamburî Osman Nihat Beyefendi çapkınlığı ile pek meşhurmuş. Ankara'da bulunduğu sıralarda güzel bir günde Kızılay'a doğru yürümekte iken hemen önü sıra da çok güzel endâmlı, alımlı, çalımlı bir bayan yürüyormuş. Osman Nihat Bey kadına biraz yaklaşarak başlamış dil dökmeye:
- Aman Ya Rabbi! Ne güzel endamınız var! Şu belin inceliğine bakın. Ya saçların omuzlara dökülüşü. Kadın omuzunun üzerinden arkasına söyle bir bakıp, kafasını çevirmiş ve de sinirli sinirli yoluna devam etmiş. Fakat Osman Nihat Bey kadının peşini bırakmamış ve dil dökmeye devam etmiş:
- Bacaklarınızın güzelliği, keklik gibi sekisiniz ne de hoş... Sizinle birlikte olmak her halde hayata bedeldir..." Ve daha neler ne dil dökmeler. .. Tam bu sırada Kızılay Meydanı' na yaklaşmışlar. Dört yol ağzına ve polisin olduğu yere geldiklerinde kadın bütün sinirli haliyle Osman Nihat Bey'e dönerek:
-Şimdi polise veririm! Deyince: Osman Nihat, masumane bir tavır takınıp, ses tonunu yumuşatarak
- Aman hanımefendi, ben bir saattir yalvarıyorum. Niye polise?

     

** BİR HİKAYE **

Hikaye No..:15 Hikaye Adı..: Bir Tuğla


Genç ve basarili bir yönetici, yeni Jaguar'iyla bir mahalleden hızlı bir şekilde geçiyordu. Parketmis arabaların arasından yola aniden çıkabilecek çocuklara dikkat ediyordu ve bir şey gördüğünü sanarak yavaşladı. Arabayla caddeden yavaşça geçerken hiç bir çocuk göremedi fakat, arabasının kapısına bir tuğla atıldığını far ketti. Aniden arabasını durdurarak tuğlanın fırlatıldığı yere geri dondu. Arabadan indi, orada bulunan küçük bir çocuğu tuttu ve onu Parketmis bir arabaya doğru iterek bağırmaya başladı. '' Bunu neden yaptın? Sen de kimsin, ne yaptığının farkında misin?''. iyice sinirlenerek devam etti: '' Bu yeni bir araba ve atmış oldu¿un bu tuğla bana çok pahalıya mal olacak. Bunu neden yaptın?' çocuk yalvararak cevap verdi: '' Lütfen efendim. çok üzgünüm ama başka ne yapabilirdim bilmiyordum. Eğer tuğlayı fırlatmasaydım kimse durmazdı'' Parketmis bir arabanın arkasına işaret ederken çocuğun gözyaşları çenesine süzülüyordu. ''Ağabeyim kaldırımın kenarından yuvarlandı ve tekerlekli sandalyesinden düştü, ben onu kaldıramıyorum. Lütfen onu tekerlekli sandalyesine oturtmam için bana yardim eder misiniz? Benim için çok ağır.'' Bu durumdan son derece duygulanan Genç yönetici, boğazında büyüyen yumruyu zar zor da olsa yutkundu. Yerdeki Genç adamı kaldırarak, tekerlekli sandalyeye geri oturttu. Mendiliyle, çizik ve yaraları sildi ve Genç adamın ciddi bir yarası olup olmadığını kontrol etti. küçük çocuk Genç yöneticiye dönerek '' teşekkür ederim efendim, Tanrı sizden razı olsun'' dedi. Genç yönetici, küçük çocuğun, ağabeyini kaldırımdan evine doğru götürmesini izledi. Bulunduğu yerden arabasına geri dönmesi oldukça uzun sürmüştü. Uzun ve yavaş bir yürüyüştü. Genç yönetici, kapıyı hiç tamir ettirmedi. Kapıda oluşan çöküntüyü hayatini birisinin kendisine tuğla atmasını gerektirecek kadar hızlı yaşamaması gerektiğini hatırlatması için öylece bıraktı. . . . Tanrı, ruhunuza fısıldar ve kalbinize konuşur. Bazen, dinleyecek kadar zamanınız olmadığında ise, size bir tuğla fırlatır. İster fısıltıyı, ister tuğlayı dinleyin. Bu sizin tercihiniz. !

     

**BİR OYUN**


Bike Champ 2
Nasıl Oynanıyor ?
Oyunun resmine tıklayın. Açılan pencerede oyunun yüklenmesini bekleyin. W, A, S, D tuşlarını veya Yön Tuşlarını kullanarak motorunuzun ilerlemesini sağlayın. 
Diğer oyunlar için Oyun Sayfamız.

FIKRA.NET Mail Grubuna üye olmak ve her gün birçok mizah içerikli yayın okumak ve paylaşmak isterseniz lütfen aşağıdaki formu kullanarak kayıt olunuz.
Unutmayın FIKRA_NET Mail Grubuna Üye Olmak Bir Ayrıcalıktır!!!

Fikra_Net Grubuna Üye Ol
Powered by groups.yahoo.com

FIKRA.NET bir Fıkra, Karikatür, Hikaye, Video, Oyun sayfasıdır. Fıkralar içinde Temel fıkraları, Sarışın fıkraları, Nasrettin Hoca fıkraları ve Çeşitli fıkralar mevcuttur. Bunların yanında sayfamızda Fıkra gibi olaylar, Kısa hikayeler, Karikatürler, Komik Videolar, Oyunlar, Yurdum insanı bölümlerini bulabilirsiniz.

FIKRA.NET © 2001 Bütün hakları HALİT KINCAL Tarafından Saklıdır.


SAYFA İÇERİĞİ

853-Fıkra,
85-Günün Sözü,
216-Karikatür,
48-Fıkra Gibi,
92-Hikaye,
47-Duvar Yazısı


İÇERİK ARAMA

ARKADAŞIMA
ÖNER

Sizde sevdiklerinizi güldürmek istiyorsanız.

Adınız

Email'iniz

Arkadaşınızın Adı

Arkadaşınızın Email'i


Sahibinden
 Sahibinden