** BİR FIKRA **
Fıkra No..:68 |
Fıkra Adı..:O haaa |
Tarih..:12/30/2001 |
Yaşlı bilge ile ormana yeni gelen tavşan birlikte ormanda tur atarlar. Tavşan meraklı her gördüğünü sorar. Biraz sonra önlerine bir katır çıkar. – Tavşan “ Bilge bu nedir? Ne ilginç hayvan.” diye sorar. – “O Katır dır. Eşek ile Atın karışımıdır evladım.” der yaşlı bilge.
Belirli bir süre sonra bu sefer karşılarına Kurt köpeği çıkar. - Tavşan tekrar sorar. “ Peki ya bu nedir??” - Yaşlı bilge cevap verir: “ O Kurt köpeği. Kurtla köpeğin birleşimidir evladım.
Tavşanın aklında yavaş yavaş bir şeyler belirir..Kısa süre sonra karşılarına bir Devekuşu çıkar. Tavşan tekrar sorar. Yaşlı bilge onun adının Devekuşu olduğunu söyler. Tavşan uzun uzun bakar ve ohaa der.
|
|
Kategori..:Çeşitli |
|
Puan..:6.602
|
** GÜNÜN SÖZÜ **
Bir sürü erkek başarısını ilk karısına borçludur.
İkinci karısını da başarısına |
Jim Backus |
** BİR KARİKATÜR **
**FIKRA GİBİ**
Fıkra Gibi No..:7 |
Fıkra Gibi Ad..: Taksici |
|
Nasıl yağmur nasıl fırtına, adam bir taksiye el kaldırır, taksi durur.. Adam gideceği yeri söyleyince, taksici kızarak "Ohaa orası çok yakın alamam seni" der ve gazlar gider.. Adam çok bozulur ama sonra bir şekilde evine gitmeyi başarır.. Ertesi gün şans eseri bir bakar ki, dün geceki taksici, evinin önündeki taksi durağındadır ve üçüncü sıradadır.. Hemen plan yapar ve ilk taksi söförüne yanaşır: - Ataköy'e kaça götürürsün ?" - 5 milyon - Sana 20 milyon veririm ama bir kere verirsin. - Hadi be sapık mısın, defol.. Adam bu cevabı alınca ikinci sıradaki taksiye yanaşır - Ataköye kaça götürürsün ? - 5 milyon - Sana 20 milyon veririm ama bana bir kere verirsin - Vay sapıkkk vayy defol sıra üçüncü taksiciye yani bizim taksiciye gelmistir.. Adam yanaşır: - Ataköy'e kaça götürürsün ? - 5 milyon - Peki sana 20 milyon veririm ama bir sartım var - Nedir ? - Giderken diğer taksicilere el sallıyacaksın - Ayıbettin abi tabii...
|
|
|
|
|
|
** BİR HİKAYE **
Hikaye No..:77 |
Hikaye Adı..: Dinle Oğlum |
|
Dinle oğlum: Bunları sen küçük ellerinden biri çenenin altında yumruk olmuş, sarı saçların terden ıslanmış, alnına yapışmış bir halde uyurken söylüyorum. Odana gizlice, tek başıma girdim. Sadece birkaç dakika önce, kütüphanede oturmuş gazetemi okurken, güçlü bir pişmanlık dalgası her tarafımı sardı. Suçluluk içinde kalkıp, yatağının başucuna geldim. Düşündüklerim şunlardı oğlum: Sana kızmıştım. Okula gitmek için hazırlanırken, yüzünü havluyla şöyle bir sildin diye sana bağırmış, ayakkabılarını temizlemediğin için seni azarlamıştım. Eşyalarını yere attığın için öfke içinde haykırmıştım.
Kahvaltıda da hata buldum. İçeceklerini etrafa sıçrattın, yiyeceklerini alel acele yedin. Dirseklerini masaya koydun, ekmeğine tereyağını çok kalın bir tabaka halinde sürdün. Sen oynamak, ben de trene yetişmek için çıkarken, bana döndün, elini salladın ''Güle güle baba'' dedin. Ben ise irkildim ve ''omuzlarını dik tut'' cevabını verdim. Öğleden sonranın geç saatlerinde herşey yeniden başladı. Eve gelirken seni dizlerinin üstünde eğilmiş, misket oynarken gördüm. Çoraplarında delikler vardı. Seni arkadaşlarının önünde, benimle eve gelmeye zorlayarak aşağıladım. Çoraplar çok pahalıydı ve eğer parası senin cebinden çıkıyor olsaydı, daha dikkatli olurdun. Bir düşün oğlum, bunlar bir babanın lafları. Daha sonra, ben kütüphanede okurken, gözlerinde acı dolu bir bakışla nasıl çekingen çekingen içeri girdiğini hatırlıyor musun? Gazetenin üstünden, rahatsız edilmiş olmanın verdiği sıkıntıyla sana baktığımda, kapıda durakladın. Ben ise ''ne istiyorsun'' diye kükredim. Hiç birşey söylemedin ama aceleyle bana doğru koştun, kollarını boynuma dolayıp beni öptün. Küçük kolların Tanrı'nın yüreğine yerleştirdiği, sana yaptıklarımın bile solduramadığı o büyük sevgiyle boynumu sıkıyordu. Sonra koşa koşa merdivenlerden çıkıp gittin.
Evet oğlum, bundan hemen sonra gazetem ellerimden kaydı ve müthiş bir korku her yanımı sardı. Adetlerim bana neler yaptırıyor? Hata bulma adetim, azarlama adetim. Sana bir çocuk olduğun için verdiğim ödül bu mu? Seni sevmediğimden değil ama bir çocuktan çok fazla şey beklemiştim. Seni kendi ölçütlerimle değerlendirmeye kalkıyordum.
Oysa karakterinin o kadar iyi o kadar güzel yanları vardı ki. Küçük yüreğin, dağların ardından söken şafak kadar büyüktü. Ve bunu gelip bana iyi geceler öpücüğü vererek gösterdin. Bu akşam başka hiçbir şeyin önemi yok oğlum. Karanlıkta yatağının başucuna geldim ve utanç içinde diz çöktüm. Bu çok yetersiz bir af dileme çabası. Bunları sana sen uyanıkken söylersem anlamayacağını biliyorum. Ama yarın gerçek bir baba olacağım. Seninle dost olacak, sen acı çektiğinde bende çekecek, sen güldüğünde ben de güleceğim. İçimden kötü sözler etmek geldiğinde dilimi ısıracağım. Sonra kendime hep şu sözleri söyleyeceğim: O sadece bir çocuk, küçük bir çocuk. Korkarım seni sanki bir yetişkinmişsin gibi gördüm. Ama şimdi seni yatağında dertop olmuş, yorgun, uyurken görüyorum da oğlum, küçük bir bebek olduğunu anlıyorum. Daha dün başını omzunun üstüne koyduğun anneciğinin kucağındaydın. Senden çok fazla şey bekledim, çok fazla...
- W. Livingston Larned
|
|
|
|
|
**BİR OYUN**

Bike Champ 2 |
Nasıl Oynanıyor ?
Oyunun resmine tıklayın. Açılan pencerede oyunun yüklenmesini
bekleyin. W, A, S, D tuşlarını veya Yön Tuşlarını kullanarak motorunuzun
ilerlemesini sağlayın.
Diğer oyunlar için Oyun Sayfamız. |
FIKRA.NET Mail Grubuna üye olmak ve her gün birçok mizah
içerikli yayın okumak ve paylaşmak isterseniz lütfen aşağıdaki formu kullanarak kayıt olunuz.
Unutmayın FIKRA_NET Mail Grubuna Üye Olmak Bir Ayrıcalıktır!!!
FIKRA.NET bir Fıkra,
Karikatür,
Hikaye,
Video,
Oyun sayfasıdır. Fıkralar içinde
Temel fıkraları,
Sarışın fıkraları,
Nasrettin Hoca fıkraları ve
Çeşitli fıkralar mevcuttur.
Bunların yanında sayfamızda Fıkra gibi olaylar,
Kısa hikayeler,
Karikatürler,
Komik Videolar,
Oyunlar,
Yurdum insanı bölümlerini bulabilirsiniz.
FIKRA.NET ©
2001 Bütün hakları HALİT KINCAL Tarafından Saklıdır.
|
|
|

SAYFA İÇERİĞİ
853-Fıkra,
85-Günün Sözü,
216-Karikatür,
48-Fıkra Gibi,
92-Hikaye,
47-Duvar Yazısı
|
|
ARKADAŞIMA ÖNER
Sizde sevdiklerinizi güldürmek istiyorsanız.
|
Sahibinden

|
|
|