** BİR FIKRA **
Fıkra No..:227 |
Fıkra Adı..:İçki ve Kumar |
Tarih..:11/21/2001 |
Adamın biri bir gün yolda giderken bir dilenciye rastlar. Dilenciye bir para verir ve al bununla bir sigara alırsın der. Dilenci "beyim ben hiç sigara içmem" der. Bunun üzerine adam o zaman bir bira içersin der. Dilenci "ben ağzıma içki koymam" der. Sen de o zaman bir altılı oynarsın. Dilenci "beyim ben hiç kumarda oynamam" deyince adam o zaman al bu parayı ve bizim eve gel der. Dilenci neden olduğunu sorar. Adam "Karım seni bir görsün içki ve sigara içmeyen, kumar oynamayan bir adamın hali ne oluyor."
|
|
Kategori..:Çeşitli |
|
Puan..:6.091
|
** GÜNÜN SÖZÜ **
Bir kadın, oğlunu aklı başında biri yapabilmek için 20 yıl uğraşır.
Bir başka kadın gelir, 20 dakikada aklını başından alır. |
|
** BİR KARİKATÜR **
**FIKRA GİBİ**
Fıkra Gibi No..:35 |
Fıkra Gibi Ad..: Bütün Tetkikler Tamammı ? |
|
Belki dikkatinizi çekmiştir, üniversite hastahanelerinde garip bir hiyerarşi vardır. Prof. başta, arkasında Doç'lar, sonrasında başasistanlar ve bir iki parlak öğrenci üçgen düzende 'Vizitlere' uçarak giderler. Yine böyle bir gün ve tüm kadro hastanın başında. Prof. sorar: - Radyolojik tetkikler? Hemen filmler ışıklı panoya yerleştirilir. Sert ve kararlı bir ses: - EKG ? Derhal 'Trase' hocanın önüne serilir, - Eforlusu? O da hemen açılır hocanın önüne. - Laboratuvar tetkikleri? Her şey önceden hazırlanmıştır. - Elektroansefalografi ? - Buyrun hocam. - Emar? Dışarıda çektirilmiş(!) emar da konulur büyük patronun önüne. - Sintigrafi? Anjiyo?... derken büyük şef sorar : - Scan oldu mu? (ingilizce telaffuz ediniz) Kadından gelen cılız bir ses : - Bi onu yapmadılar!
|
|
|
|
|
|
** BİR HİKAYE **
Hikaye No..:62 |
Hikaye Adı..: İyilik ve Vefa |
|
Bir kurdu avcılar fena halde sıkıştırmıştır. Kurt ormanda oraya
buraya kaçmakta, ancak peşindeki avcıları bir türlü ekememektedir.
Canını kurtarmak için deli gibi koşarken bir köylüye rastlar.
Köylü elinde yabasıyla tarlasına girmektedir. Kurt adamın önüne
çöker ve yalvarmaya
başlar: "Ey insan ne olur yardım et bana, peşimdeki avcılardan
kaçacak nefesim kalmadı, eğer sen yardım etmezsen biraz sonra
yakalayıp öldürecekler."
Köylü bir an düşündükten sonra yanındaki boş çuvalı açar, kurda
içine girmesini söyler. Çuvalın ağzını bağlar, sırtına vurur ve
yürümeye
devam eder. Birkaç dakika sonra da avcılara rastlar. Avcılar köylüye bu
civarda bir kurt görüp görmediğini sorarlar, köylü "görmedim" der ve
avcılar uzaklaşır. Avcıların iyice uzaklaştığından emin olduktan
sonra köylü sırtındaki torbayı indirir, ağzını açar, kurdu dışarı
salar.
"Çok teşekkür ederim" der kurt, "Bana büyük bir iyilik yaptın"
"Önemli değil" der köylü ve tarlasına gitmek üzere yürümeye baslar.
"Bir dakika" diye seslenir kurt: Çok uzun zamandır bu avcılardan
kaçıyorum, çok bitkin düştüm, açım, kuvvetimi toplamam için bir şeyler yemem lazım ve burada senden başka yiyecek bir şey yok."
Köylü şaşırır: "Olur mu, ben senin hayatını kurtardım."
"Yapılan iyiliklerden, verilen hizmetlerden daha çabuk unutulan
bir şey yoktur" der kurt.
"Ben de kendi çıkarım için senin iyiliğini unutmak ve seni yemek
zorundayım."
Bir süre tartıştıktan sonra, ormanda karşılarına çıkacak olan ilk
üç kişiye bu konuyu sormaya ve ona göre davranmaya karar verirler.
Karşılarına önce yaşlı bir kısrak çıkar. " Ne vefası " der kısrak, "
Ben sahibime yıllarca hizmet ettim, arabasını çektim, taylar doğurdum,
gezdirdim. Ve yaşlanıp bir işe yaramadığımda beni böylece kapıya
kovdu... "
Bir sıfır öne geçen kurt sevinirken bir köpeğe rastlarlar. "Ben
hizmetin değerini bilen bir efendi görmedim" der köpek, " Yıllardır
sadakatle hizmet ederim sahibime koyunlarını korurum, yabancılara saldırırım, ama o beni her
gün tekmeler, sopayla vurur..."
Kurt köylüye döner, "İşte gördün" der. Köylü de son bir çabayla
"Ama üç diye konuşmuştuk, birine daha soralım, sonra beni ye" diye
cevap verir.
Bu kez karşılarına bir tilki çıkar. Başlarından geçenleri, artışmalarını
anlatırlar. Tilki hep nefret ettiği kurda bir oyun oynayacağı için
keyiflenir. "
Her şeyi anladım da" der tilki "Bu küçücük torbaya sen nasıl
sığdın?" Kurt bir şeyler söyler, tilki inanmamış gibi yapar: "Gözümle görmeden inanmam..."
İşin sonuna geldiğini düşünen kurt torbaya girer girmez, tilki
köylüye işaret eder ve köylü torbanın ağzını sıkıca bağlar. Köylü
eline bir taş alır ve "Beni yemeye kalktın ha nankör yaratık" diyerek torbanın içindeki kurdu bir süre pataklar. Sonra tilkiye döner "Sana minnettarım beni bu kurttan kurtardın" der. Tilki de "Benim için bir zevkti" diye cevap verir. O an köylünün gözü tilkinin parlak kürküne takılır, bu kürkü satarsa alacağı parayı düşünür ve hiç beklemeden elindeki taşı kafasına vurup tilkiyi öldürür.
Sonra da torbanın içindeki kurdu ayağıyla dürter:
"Haklıymışsın kurt, yapılan iyilikten daha çabuk unutulan bir şey yokmuş..."
|
|
|
|
|
**BİR OYUN**

Bike Champ 2 |
Nasıl Oynanıyor ?
Oyunun resmine tıklayın. Açılan pencerede oyunun yüklenmesini
bekleyin. W, A, S, D tuşlarını veya Yön Tuşlarını kullanarak motorunuzun
ilerlemesini sağlayın.
Diğer oyunlar için Oyun Sayfamız. |
FIKRA.NET Mail Grubuna üye olmak ve her gün birçok mizah
içerikli yayın okumak ve paylaşmak isterseniz lütfen aşağıdaki formu kullanarak kayıt olunuz.
Unutmayın FIKRA_NET Mail Grubuna Üye Olmak Bir Ayrıcalıktır!!!
FIKRA.NET bir Fıkra,
Karikatür,
Hikaye,
Video,
Oyun sayfasıdır. Fıkralar içinde
Temel fıkraları,
Sarışın fıkraları,
Nasrettin Hoca fıkraları ve
Çeşitli fıkralar mevcuttur.
Bunların yanında sayfamızda Fıkra gibi olaylar,
Kısa hikayeler,
Karikatürler,
Komik Videolar,
Oyunlar,
Yurdum insanı bölümlerini bulabilirsiniz.
FIKRA.NET ©
2001 Bütün hakları HALİT KINCAL Tarafından Saklıdır.
|
|
|

SAYFA İÇERİĞİ
853-Fıkra,
85-Günün Sözü,
216-Karikatür,
48-Fıkra Gibi,
92-Hikaye,
47-Duvar Yazısı
|
|
ARKADAŞIMA ÖNER
Sizde sevdiklerinizi güldürmek istiyorsanız.
|
Sahibinden

|
|
|