** BİR FIKRA **

Fıkra No..:161 Fıkra Adı..:Temel Savaşta Tarih..:11/21/2001


Temel savaşta büyük çatışmanın hemen ardından gecenin sessizliğinde bir sigara yakar.  Arkadaşı bağırır
- Ne yapıyorsun? bu çok tehlikeli!!!!  Temel sakin
- Merak etme içime çekmeyrum da !!!!!! 


Kategori..:Temel Puan..:6.251

Oy Ver.....:        Bu Fıkra İçin Oy Ver. 1-En Kötü  10-En İyi

Bu fıkrayı Email adresine,
Gönderen (Ad Soyad)  

** GÜNÜN SÖZÜ **

Bir düşmanı bağışlamak,
Bir dostu bağışlamaktan daha kolaydır.
Mme. Dorothee Deluzy

** BİR KARİKATÜR **

**FIKRA GİBİ**

Fıkra Gibi No..:25 Fıkra Gibi Ad..: Kuveyt Kadınları


Körfez Savaşı'ndan önceki yıllarda, Amerikalı bir bayan gazeteci, kadınlarla erkeklerin toplumdaki yeri hakkında bir yazı dizisi hazırlamak üzere Kuveyt'e gitmiş. Gözlemleri sırasında ilk dikkatini çeken, kadınların kocalarının 5 adım gerisinden yürüdükleriymiş. Yıllar sonra aynı gazeteci tekrar bir yazı dizisi için Kuveyt'e gittiğinde bu sefer bir de bakmış kadınlar önden gidiyor, kocaları 5 adım arkalarından geliyor. Bu işe çok şaşırmış, hemen bir kadına yaklaşıp sormuş: "Bu gördüğüm inanılmaz bir gelişme. Peki ama bu değişikliğin sebebi nedir??" Kuveyt'li kadın cevap vermiş:
- "Mayınlar..."

     

** BİR HİKAYE **

Hikaye No..:33 Hikaye Adı..: Dizimdeki Yara İzleri


Yaşı yeterince olgun olanlar hatırlarlar.. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, çok güzel bir ülkede mahalleler varmış. Bu mahallelerin çocukları birbirlerini çok severlermiş. Dışarıdan gelen parolalı bir ıslığa, uçarak aşağı iner, beraber olacakları anları iple çekerlermiş. Kavga etseler de kin tutmaz, her gün yeniden dünyalar kurarlarmış. Herkeste paylaşma duygusu, sevgi ve arkadaşlarını kollama duygusu yavaş yavaş gelişirmiş. O zamanlar çocuklar okula servis ile değil, köşe başında buluşarak giderlermiş. Onların yolunu gözlememiş evdeki bilgisayar, şehrin en iyi dershanesi, hazırlık kursları. Bilmezlermiş hamburgeri, MTV'yi, İnterneti, Cep telefonunu, Tetrisi, Nintendoyu... Bilirlermiş duvarların üzerinde sohbet etmeyi, hatıra defterleri doldurup sevgileri keşfetmeyi. Bilirlermiş horoz sekercisini, elleri kirli macuncunun tornavida ile koyduğu rengarenk macunları. Eve gitmeyi unutmayı, hava kararınca dayak yemeyi, sonra bir ıslıkla tekrar aşağıya kukalı saklambaca kaçmayı. Bilirlermiş o hakkında türlü şeyler söylenen evdeki garip adamdan korkmayı, küsmeyi, ayni kıza asılmayı, torbalarla misket toplamayı, gıcır köstek ayırmayı, değiş tokuş, kaybedince kapişi, Teksas'ı, Tommiks'i, Konyakçi'nin dişlerini... İç içe konan naylon topları, tastan kale direklerini. Üç korner bir penaltıyı. Üzerine apartman yapılan top sahalarını, sonra o apartmana taşınan yeni dostları ve onları kapma yarışını... Otobüsteki biletçinin lastik silgi sarılı kalemini, yoğurtçuyu, kalaycıyı, hallacı.. Evlerin arkasındaki odun kömür depolarını. Yakar topun yakısını. Mantarlı gazoz kapaklarını, yaldız kazımayı. Yandaki mahalle ile alınan kavgayı, her kavganın çıkardığı kahramanı ödleği. Kan kardeşliğini, ip atlama, lastiğe basma, topaç virtiözlügünü, çelik çomağı, kırılan camları, toplanan paraları.. Açık hava sinemalarını, frigo buzu... Sonra zamanla bu güzel ülkede durumlar değişmeye başlamış. Yaşlar ilerledikçe bu birliktelik, koruma kollama duyguları bu mahallenin çocuklarının başlarına çok isler açmış. Daha sonra işsizlik, hayat pahalılığı, enflasyon, köseyi dönme, adamını bulma, mali götürme falan derken, herkes yüzünde soluk bir bakış, içinde hayatin yenilgisi, çaresizlikleri,tatminsizlikleri ile başbaşa kalmış. Çocukları mi? Çocukları simdi koca koca apartmanların arasında, nefes alınmaz bir havada, evlerinde, sanal bir dünyada, emniyet içinde ve yalnız yaşıyorlar. Anneleri babaları onları çok seviyor. Beta kapmasınlar diye kalabalık ortamlara hiç sokmuyor. Hafta sonları hep beraber Karum ya da Galleria'dalar. Okul servisleri çocukları neredeyse yataklarından alıyor Çocuklar trafik kaygısıyla kösedeki markete dahi gönderilmiyor. Babalar şirketlerin bilançolarını, çocuklar da dershane reytinglerini izliyorlar. Hepsi birer test uzmanı, sayısal
-sözel yuvarlanıp gidiyorlar. Seksek oynamayı değil ama taban puanları çok iyi biliyorlar. Hayata açılan pencereleri; Windows 95, 98... Onlar ekrana, ekran onlara bakıyor ve koca bir hayat dışarıda akıp gidiyor... Ve şehrin dışında ağaçlar; tırmanacak, salıncak kuracak, kalp kazıyacak mahalle çocuklarını bekliyor. Paylaşmayan, yalnız, bencil, kafesler içinde, gürbüz, güvendeki çocukları... Hiç sopa yememiş,ağaçtan düşmemiş, topu yandaki bahçeye kaçmamış,dizlerinde yara kabukları olmamış çocukları... Can Yücel

     

**BİR OYUN**


Bike Champ 2
Nasıl Oynanıyor ?
Oyunun resmine tıklayın. Açılan pencerede oyunun yüklenmesini bekleyin. W, A, S, D tuşlarını veya Yön Tuşlarını kullanarak motorunuzun ilerlemesini sağlayın. 
Diğer oyunlar için Oyun Sayfamız.

FIKRA.NET Mail Grubuna üye olmak ve her gün birçok mizah içerikli yayın okumak ve paylaşmak isterseniz lütfen aşağıdaki formu kullanarak kayıt olunuz.
Unutmayın FIKRA_NET Mail Grubuna Üye Olmak Bir Ayrıcalıktır!!!

Fikra_Net Grubuna Üye Ol
Powered by groups.yahoo.com

FIKRA.NET bir Fıkra, Karikatür, Hikaye, Video, Oyun sayfasıdır. Fıkralar içinde Temel fıkraları, Sarışın fıkraları, Nasrettin Hoca fıkraları ve Çeşitli fıkralar mevcuttur. Bunların yanında sayfamızda Fıkra gibi olaylar, Kısa hikayeler, Karikatürler, Komik Videolar, Oyunlar, Yurdum insanı bölümlerini bulabilirsiniz.

FIKRA.NET © 2001 Bütün hakları HALİT KINCAL Tarafından Saklıdır.


SAYFA İÇERİĞİ

853-Fıkra,
85-Günün Sözü,
216-Karikatür,
48-Fıkra Gibi,
92-Hikaye,
47-Duvar Yazısı


İÇERİK ARAMA

ARKADAŞIMA
ÖNER

Sizde sevdiklerinizi güldürmek istiyorsanız.

Adınız

Email'iniz

Arkadaşınızın Adı

Arkadaşınızın Email'i


Sahibinden
 Sahibinden