** BİR FIKRA **

Fıkra No..:86 Fıkra Adı..:Tetikçi Tarih..:11/15/2001


İki arkadaş her pazar golf oynarlar. Bir pazar yine golf oynamaya hazırlanırken bir adam gelir ve onlara katılmak istediğini söyler. Elemanlar bir birine baktıktan sonra adamın teklifini kabul ederler. Oyun ilerler ve elemanlar adama ne is yaptığını sorarlar. Adam: " Öğrenmek istemezsiniz. Ben tetikçiyim. Tüfek golf çantasında. Nereye gitsem onu yanımda taşırım. İstersen bir göz at" Biraz beklemeden sonra biri cesaretini toplayıp çantaya bakar. Gerçektende orada büyük bir dürbünü olan bir tüfek vardır. Eleman heyecanlanır ve: "Vaay! Suna bak. Eminim ki bu dürbünle buradan bizim evi görebilirim." der. Bir iki saniye baktıktan sonra : "Evvet! Görebiliyorum ! Hatta pencereden yatak odasını bile görebiliyorum. İste karim ... Dur bir dakika, çıplak! Yanında da kapı komşum var, o da çıplak! Bu adamı bir anda yıkar ve düşünmeden tetikçiye dönüp: " Bir atış için kaç para istiyorsun ?" der. Tetikçi: "Her tetiği çekişim için 500 milyon." Eleman: "500 milyon !!?? Çok para ama tamam. Senden iki atış istiyorum. Birincisi karımın ağzına, çok dırdırlanıyor ve dayanamıyorum buna. İkincisi ise komşumun penisine, güzel bir ders alsın! " Tetikçi kabul eder, tüfeği kaldırıp evi nisanlar ve beklemeye baslar. 5 dakikalık bir beklemeden sonra eleman dayanamayıp neden ateş etmediğini sorar.  Tetikçi: "Biraz daha bekle.. işi tek kursunda halletmek üzereyim."


Kategori..:+18 Puan..:7.869

Oy Ver.....:        Bu Fıkra İçin Oy Ver. 1-En Kötü  10-En İyi

Bu fıkrayı Email adresine,
Gönderen (Ad Soyad)  

** GÜNÜN SÖZÜ **

Karanlık aydınlıktan,yalan doğrudan kaçar.
Güneş yalnızda olsa etrafına ışık saçar.Üzülme!!!
Doğruların kaderidir yalnızlık.
Kargalar sürü ile kartallar yalnız uçar.

** BİR KARİKATÜR **

**FIKRA GİBİ**

Fıkra Gibi No..:23 Fıkra Gibi Ad..: Acı Kaybımız


Acı kaybımız 3 ay önce ailemize katılan, Necmi ismini verdiğimiz kaplumbağamız dün vefat etmiş. Aile arasında sade bir törenle evin arka bahçesine gömdük. Hayvancağız durduk yerde can verdiği için gidip Necmi'yi aldığımız dükkanın sahibine sebebinin ne olabileceğini sorduğumuzda ''Abi onlar kış uykusuna yatar'' cevabını almış bulunmaktayız, hepimizin başı sağolsun. Bu vicdan azabıyla ben de çok yaşamam herhalde.

     

** BİR HİKAYE **

Hikaye No..:46 Hikaye Adı..: Aslını Unutma


Bir zamanlar Ayaz adlı bir köle varmış. Takdir bu ya, köle bir gün Sultan Mahmud’un kölesi olmuş. Sultan, köleyi taşıdığı asil karakteri sebebiyle çok sevmiş. Derken Sultan’ın öylesine itimadını kazanmış ki, bütün sultanlığın haznedârı tayin edilmiş ve en kıymetli ve zarif mücevherler, taşlar ona emanet edilir olmuş. Bu gelişmeyi gören saraylılar ise durumdan pek rahatsız olmuşlar. Hasetleri ve kibirleri yüzünden, sözüm ona basit bir köleye böyle bir mevki verilmesini ve kendi rütbelerine çıkarılmasını bir türlü hazmedememişler. Bu duygular içinde, özellikle Sultan yakınlardaysa ondan gün geçtikçe daha çok şikayet etmeye başlamışlar ve asil ruhlu kölenin itibarını zedelemek için ellerinden geleni yapmışlar. Bir gün Sultan’ın huzurunda bir saraylının diğerine şöyle dediği duyulmuş: “Köle Ayaz’ın sık sık hazineye gittiğini biliyor musun? Onun mücevherlerimizi çaldığından adım gibi eminim.” Sultan kulaklarına inanamamış. “İşin aslını kendi gözlerimle görmeliyim” demiş. Duvara küçük bir delik yaptırıp, içeride olanları seyretmeye hazırlanmış. Kölenin sessizce içeri girdiğini, kapıyı kapattığını ve sandığa gittiğini görmüş. Orada sakladığı küçük bir bohçaymış bu. Bohçayı öpmüş alnına koymuş ve sonra da açmış. İçinden çıkan köleyken giydiği yırtık pırtık bir elbise! Aynanın karşısına geçmiş. Kendi kendine, “Daha önceleri bu elbiseyi giydiğin zamanlar kim olduğunu hatırlıyor musun?” diye sormuş. “Bir Hiçtin sen... Hepsi hepsi satılacak bir köleydin ve Allah, Sultan’ın eliyle sana rahmetinden belki de hiç hak etmediğin nimetler lutfetti. Asla nereden geldiğini unutma! Çünkü mal mülk insanın hafızasını uçurur, unutuluşlara sürükler. Şimdi sen de, nimetçe senden aşağı olanlara kibirle bakma ve daima hatırla Ayaz, hatırla!” Sandığı kapatmış, kilitlemiş ve sessizce kapıya doğru yürümüş. Hazine dairesinden çıkarken birden Sultan’la yüz yüze gelmiş. Sultan gözlerini Ayaz’ın yüzüne dikmiş dururken, yanaklarından aşağı yaşlar süzülüyormuş ve boğazı öyle düğümlenmiş ki, konuşmakta güçlük çekmiş. “Bugüne kadar mücevherlerimin hazinedârıydın, ama şimdi... kalbimin hazinedârısın. Bana benim de önünde bir hiç olduğum kendi Sultanımın huzurunda nasıl davranmam gerektiği dersini verdin.”

     

**BİR OYUN**


Bike Champ 2
Nasıl Oynanıyor ?
Oyunun resmine tıklayın. Açılan pencerede oyunun yüklenmesini bekleyin. W, A, S, D tuşlarını veya Yön Tuşlarını kullanarak motorunuzun ilerlemesini sağlayın. 
Diğer oyunlar için Oyun Sayfamız.

FIKRA.NET Mail Grubuna üye olmak ve her gün birçok mizah içerikli yayın okumak ve paylaşmak isterseniz lütfen aşağıdaki formu kullanarak kayıt olunuz.
Unutmayın FIKRA_NET Mail Grubuna Üye Olmak Bir Ayrıcalıktır!!!

Fikra_Net Grubuna Üye Ol
Powered by groups.yahoo.com

FIKRA.NET bir Fıkra, Karikatür, Hikaye, Video, Oyun sayfasıdır. Fıkralar içinde Temel fıkraları, Sarışın fıkraları, Nasrettin Hoca fıkraları ve Çeşitli fıkralar mevcuttur. Bunların yanında sayfamızda Fıkra gibi olaylar, Kısa hikayeler, Karikatürler, Komik Videolar, Oyunlar, Yurdum insanı bölümlerini bulabilirsiniz.

FIKRA.NET © 2001 Bütün hakları HALİT KINCAL Tarafından Saklıdır.


SAYFA İÇERİĞİ

853-Fıkra,
85-Günün Sözü,
216-Karikatür,
48-Fıkra Gibi,
92-Hikaye,
47-Duvar Yazısı


İÇERİK ARAMA

ARKADAŞIMA
ÖNER

Sizde sevdiklerinizi güldürmek istiyorsanız.

Adınız

Email'iniz

Arkadaşınızın Adı

Arkadaşınızın Email'i


Sahibinden
 Sahibinden